BU VATANA KASTEDİLDİ!

Devlet-i Aliyye’nin çöktüğü günden beridir ve neredeyse yüz senedir, bir buçuk milyarlık, koskoca fakat garip, boynu bükük ve mazlum Muhammed Ümmeti’nin bakışı yeniden ümit gamzeden bir tebessümle Anadolu yaylasına döndü…

Tel-Aviv’de, Londra’da, Washington’da bu bakış görüldü…

 

Yetişin Müslümanlar bu vatana kastedildi!

 

Myanmar’da diri diri yakılan Müslüman, Bangladeş’te ipe çekilen alim, Gazze’de bombayla kavrulan bebe, elinden tutan bir hakiki el buldu. Türkiye mazlumların gözyaşına uzanan mendil oldu.

 

Yıldırımların, Fatihlerin torunları, Türk oğulları yetişin bu vatana kastedildi!

 

Yiğit düştüğü yerden kalkacak denildi, korkuldu, bu memlekete tuzak kuruldu.

 

Selahaddinlerin, Said Nursilerin torunları, Kürd oğulları yetişin bu vatana kastedildi!

 

Yavuz gideli beri, beş yüz senedir millet bir ikinci Yavuz buldu… İftira attılar, hırsız saydılar, çamuru düşse de izi kalır dediler.

 

Çerkesler, Abazalar, Arnavutlar, Boşnaklar… Yetişin, bu vatana kastedildi!

 

İki bin iki yüz senelik devletimiz, bin senelik yurdumuz yahudiyle coniye peşkeş çekildi. Bize vuran balta içimizden devşirildi.

 

Yetiş milletim! Bu vatana kastedildi!

 

Sahibi olan sen, davranmazsan eğer, bil ki, Ay-Yıldız’ın siyon yıldızına, Amerikan bandırasına köle edildi, sana ve bu toprağa, gözü sende olan bir buçuk milyar garip, mazluma bir üç yüz sene daha esaret biçildi.

 

Kalk yiğidim, bu vatana kastedildi!

 

Sade vatanına değil, dinine, namusuna, ekmeğine kan doğrandı. Seçtiğin insan hedefe kondu, sonu Menderes gibi denildi. Seni senden etmenin hesabı çoktan kesildi.

 

Kalk kardeşim, bu vatana kastedildi!

 

Malazgirt’te kefen giyen Alparslan gibi.

Kosova’da “sakın attan inmeyesüz”le ömrüne mühür basan Hüdavendigar Murad gibi.

İstanbul suruna rekz-i hilal eden Ulubatlı Hasan gibi.

Mavi Marmara’da bir kahbe yahudi kurşununa, Kasımpaşa’da bir kahbe kızıl kurşuna kurban verdiğimiz Furkan gibi, Burakcan gibi…

 

Kalk! Vatanına kastedildi!

 

Kalk! Vatanına kastedildi!

 

Kalk! Vatanına kastedildi!

468 ad

2 Yorum

  1. Adnan Aydemir
    Kas 19, 2014

    Bence; Hilafet makamının ilgası, 1900′lü yılların en büyük projesi’dir.
    Emek edenler amaçlarına bir süre için de olsa ulaşmışlardır.
    Ruhları azaptan kurtulmasın.
    Yiğit düştüğü yerden kalksın diye ben de dua ediyorum.

    Yazıp anlattıklarınız ile, gizli bırakılmış birçok meselenin doğrusunu sizden öğrendim.
    Ben sizden razıyım.
    İnşaallah Allah da razı olur.
    Allah yar ve yardımcınız olsun.

    Saygılarımla,

  2. ömer
    Oca 1, 2015

    Uyanmak arzusunda olan “Ümmeti Muhammed” ; uyandıracak olan nerede? .Şikayet eden “Ümmeti Muhammed” düzeltecek olan nerede? Bu sorular kafamı fazlası ile meşgul etsede Said Hocam Gibi kıymetli kalem ve fikir erbabının bu devşirme hareketin ve sözde alimerin içerisinden sıyrılıp HAK’KA hizmeti vird edinmeleri benliğimize ve ufkumuza ışık saçmaktadır.Selam ve dua ile.

Bu yazıya yorum yapın: Adnan Aydemir Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>